Yazı Detayı
22 Ekim 2022 - Cumartesi 23:12 Bu yazı 461 kez okundu
 
BU HALLERE Mİ DÜŞECEKTİK?
Mehmet Erbil
 
 

Çok değil on-on beş yıl öncesine değin “tarım ülkesiyiz, kendi kendimize yetiyoruz” diye sevinip duruyorduk. Övüncümüz büyüktü. El kapılarına el-avuç açmıyorduk. Açmadığımız gibi onlara satıyorduk. Yani ihraç ediyorduk.

Gün geldi o günlerimizi arar olduk. Azar azar üretilenlerin satış fiyatları artmaya başladı. Hesaplamalarda öne sürülen nedenler arasında girdi maliyetlerinin artması öne çıkıyordu. Tohum dışarıdan alınmak zorunda bırakılmış, yerli tohum ekimi teşvikten uzak kalmıştı. İthal tohum, kendi gübresiyle, kendi zirai ilaçları ile birlikte geliyordu. Koşul buydu, tohum bu koşullar yerine getirilmeyince ürün verimi düşüyordu, böyle planlanmıştı tohum üretimi. Ve de bu tohum kısırdı, bu üretimden yeniden tohumdan alınıp üretim yapılamıyordu.

Buna çare olarak bazı belediyeler, tohum satışı yasak olduğu için, “tohum takas” festivalleri düzenleyerek kendi bölgelerinde yerli üretime destek veriyorlar. Onları ve takasa katılan tüm çiftçileri –sayıları ve kapasiteleri sınırlı olsa da- kutlamak gerekiyor.  Bu yeterli mi? Hayır.  Yerli tohum satışına izin verilmesi gereklidir.

Ekim alanları giderek daralıyor. Köyden kente zorunlu göçler var. Birinci nedeni taşımalı eğitimin hızla devreye sokulmasıdır. Çocukları için kente ya da kasabalara göç etmek zorunda olanlar çoğunluktadır. Başka bir neden de “Büyükşehir” uygulamalarına geçilmesi olmuştur. Köyler mahallelere dönüşünce, köy yasalarına göre biraz daha rahat olan çiftçiler, belediyelerin bazı yasaklayıcı kararları ile karşı karşıya geldiler. Belediye sınırları içinde yaşayanlar, rahatça hayvan besleyemez oldular. Böylece; beslenen tavuklardan elde edilen yumurtalar azaldı. Ahırında beslediği ineğinin ya da keçisinin, koyunun sütünden yararlanamaz oldular.

Tüm bunlar üretime azar azar verilen zararın kanıtlarıdır. Ahırda beslenen hayvanın gübresi üretime katkıda kullanılırdı. Süt ve yoğurdu aile kendi ahırından karşılar, fazlasını konu komşuya satarlardı. Bu ailelerin ya da küçük çiftçilerin ekonomiye ve üretime yaptıkları katkıları bundan böyle görülemeyecektir. Evinin önündeki bahçesinde yetiştirdiği sağlıklı ürünlerini rahatça tüketir, kışlık olarak kurutur, turşusunu yaparlardı. Aile ve çiftçi sayısının çokluğu bu yararların büyüklüğünü de verir. İşte bu ekim alanlarının daralması, ekonomik daralmaların da kaynaklarındandır.

Ekim alanları maliyetlere dayanamamaktadır. Çünkü maliyetler yüzde elliden fazla oranlarda artış göstermiştir. Bu üretenlerin yüzde elli fakirleştiği anlamına gelir. Özellikle gübre fiyatları yüzde yüzün üzerinde zamla çiftçinin önüne sürülmektedir. Diğer girdiler de buna yakın oranlardadır.

Maliyetlerin artışı yanında, iklim değişikliği de başka bir nedendir. Olumsuz hava koşulları, üretilen ürünlerin değeri üzerinden ve zamanında satılamaması da belirtilmesi gereken nedenler arasında yer alır.

Bu nedenlerle görülen daralma, bu ürünlere dayalı sanayi alanlarının gelişmesini engeller. Buna dayalı ihracat da düşer. Başka bir açıdan bakıldığında da sanayide görülen daralma iş gücü kaybına neden olur.

Aslında üreterek, ülkemizin gıda potansiyelini ve gıda güvenliğini düşünmek zorundayız.  Bir zamanlar gıda egemenliğimizin olduğu dönemlere geri dönmek ve kavuşmak zorundayız. Yoksa genleri ile oynanmış ürünlerden yakamızı kurtaramaz ve hastalıklı bir toplum haline geliriz.

Önemli olan üretim yapan çiftçilerin desteklenmesi ve üretim birliklerinin kurularak dayanışma içinde yollarının açılmasına yardımcı olunması gerekmektedir.

Kısaca; onlara “gölge etmeyin, başka ihsan” istemezler.

Mehmet Erbil

www.mehmet-erbil.tr.gg

naciisler@gmail.com

 
Etiketler: BU, HALLERE, Mİ, DÜŞECEKTİK?,
Yorumlar
Diğer Yazılar
Yazarlar
Anketler
Web Sitemizin Tasarımını Nasıl Buldunuz?
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Haber Yazılımı